Çocuklar İçin Basketbola Başlama Yaşı
Basketbola başlama yaşı, oldukça merak edilen ve genellikle eğitimcilerle aileleri karar aşamasında zorlayan bir noktadır. Profesyonel otoriteler, genellikle 8 yaşın altındaki çocuklar için, ileri derecede basketbol teknikleri eğitimini ve ciddi antrenmanları uygun görmemektedirler. Kimi zaman ülke ve bölge şartlarına, basketbol okulları ve koçlarının uygulamalarına, çocukların kişisel ve fiziksel özelliklerine göre bu yaşı 9 ya da 10 olarak belirtenler de olabilmektedir.
Sitemizdeki tüm Basketbol Kurslarına AnkaraSporMerkezleri.com İndirimini Sormayı Unutmayınız !
Ankara Basketbol Kursları Fiyatları
Ancak özellikle küçük yaş gruplarında eğitim veren çoğu eğitmen, her spor dalında olduğu gibi, basketbol için de çocuğun yönelim ve yeterliliğini belirleyebilmek amacıyla mümkün olan en erken yaşta çalışmalara başlamasını öngörmektedir. Elbette, bu yaşlarda hiç kimse, çocuktan üstün bir spor becerisi, zorlu fiziki şartlara dayanma kuvveti bekleyememektedir; ancak ailelerin ve öğretmenlerin ihmal edebileceği ayrıntı, çocukların atletik özelliklerinin bu dönemde şekillenmeye başladığı gerçeğidir. Basketbolda profesyonel adımlar atacak sporcu adayları için zaten beklenen en erken yaş 18'dir ancak bu dönemin öncesinde, ister sportif altyapısı, ister kişilik özelliklerine yansıyan olumlu etkiler bakımından doğru atılan adımlar çok büyük önem taşımaktadır.
Herhangi birinin, bir spor dalındaki özel yeteneğinin ortaya kendiliğinden çıkması, mucizevi şekilde bir anda mükemmel beceriler sergilemesi çok mümkün değildir. Özellikle basketbolda, atletik yapısı sağlam olarak şekillenmemiş bir oyuncunun, önemli şut fırsatları yakalayabilmesi; çevikliğini kullanabilmeyi yeterince öğrenemeden, kendisini defanstan kaçırabilmesi olanaksızdır.
Hareket Tekniklerinde Disiplin Aranmayacak Yaşlar
Tüm çalışmaların belli bir düzene uyularak, tecrübeli kişilerin yönlendirmesi altında gerçekleştirilmesi önemlidir. Ancak çocuklar için çok erken dönemlerde, yaklaşık olarak 6 - 9 yaş arasında, sıkı bir disiplin ve yaptırım sistemi uygulanmamalıdır. Ancak, 10 yaşına gelen çocuklar, artık bazı basit ama temel teşkil edecek teknik bilgileri kavramaya ve biraz idman ile geliştirmeye açık haldedirler. Zaten psikolojik yönelimler göz önüne alındığında, bu yaş grubundaki çocukların kavrama, keşfetme yeteneklerinin ön plana çıkabilmesi için, hedef algının eğlenceli bir şekilde, çocuğu bunaltmadan ve ilgi odaklı olarak sunulması gerekir. Genellikle bu yaş grubunda, öğrencilere basit hedefler sunulur, kabiliyetleri izlenir ve üzerinde çalışılan spor dalına olan sevgisi gözlemlenir. Önemli olan olgu, çocuğun fiziksel yeterliliğiyle çatışmayacak sürelerde, mümkün olduğunca hareketliliğinin sağlanması ve enerjisinin ortaya çıkarılmasıdır.
Daha Teknik Çalışmalar İçin Uygun Yaşlar
10 - 13 yaş aralığı ya da ergenlik öncesi dönemde, basketbolun eğlenceli bir spor ve grup aktivitesi olduğu hissi kaybettirilmeden, biraz daha karmaşık teknik çalışmalara, biraz daha ayrıntılı kural bilgilerine geçilebilir. Artık, öğrencilerde öncül bilgileri alarak bir adım öteye taşıma, kendilerince yorumlama ve uygulamaya geçirme özellikleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu zaman dilimi, çocuktaki atletik yönelimlerin büyük oranda şekillenmeye başladığı dönemdir. Artık, hareketliliğin korunmasının yanı sıra biraz daha teknik hakimiyet gerektiren manevralar çalışılmaya başlanabilir.
Küçük Yaş Gruplarına Yönelik Çalışmaların Diğer Nedenleri
A. Bir çocuğun, hareket halinde topu kontrol edebilmesi beklenmeden önce, topsuz olarak hareket edebilmeyi öğrenmesi gerekir. Basketbol üzerinde çalışacak olan küçük bir çocuk, doğru zamanda durmayı bilmiyorsa, elbette kendisinden top sürerken ya da atış yapacakken durabilmesi gerektiği yerlerde durması talep edilemez. Bir çocuk, zıplayamıyor ya da yaşına uygun şekilde yükseklik kazanamıyorsa, çocuğun örneğin bir sıçrayarak atış (jump shot) yapabilmesi beklenemez; koşarken hız kazanamayan bir öğrenciden, top sürerken diğer rakiplerinden ustalıkla sıyrılmasını ummak da oldukça anlamsız bir hedef olacaktır.
Tanınmış atletik gelişim uzmanı Gray Cook, bu ilerleme süreci için 3 basamaklı bir piramit modelini öne sürmüştür.
- 1. Basamak "Hareketlilik" temeline dayanır. Bu aşamada, sadece ve sadece koşabilmek, sıçrayabilmek, yanlara doğru açılabilmek, tırmanabilmek, zıplayabilmek, öne ya da arkaya doğru yön değiştirebilmek ya da benzeri manevraların edinimi sağlanmalıdır. Bu temel beceriler, diğer tüm özel tekniklerin altında yatan ana koşullar olduğu için, bu adımın atlanması ya da aceleye getirilmesi gibi bir durum, diğer tüm artçı çalışmaları sekteye uğratabilir.
- 2. Basamak "Performans" ilkesine önem verir. Antrenmanlar esnasında kullanılacak tüm teknikler, önceki basamağın ardından kişisel performansla sonuca vardırılmaktadır. Artık bu noktada, fiziksel gelişim büyük oranda temellendirilmiş ya da sağlanmış olup; rakiplerle karşı karşıya kalındığında, başvurulacak hareketlerin etkinliği, bireysel gücün kullanımı ile orantılı hale gelmiştir. Bu aşamada tekniklerin uygulanması, fiziksel yeterliliğin kullanımı ve atletik gelişimle birlikte düşünülmelidir.
- 3. Basamak "Yetenek" olarak belirtilebilir. Birinci ve ikinci basamakların tamamlandığı yerde, "beceri" hakimiyeti başlamaktadır. Örneğin, birinci basamağın gerektirdiği zıplama ve yere iniş gibi temel hareketlilik durumlarını kullanabilen çocuk, eğer kuvvetle sıçramalar gerçekleştirebiliyor ve dengesini koruyabiliyor ise bu durumda ikinci basamağa geçmiş olarak değerlendirilebilir. Ancak, hem kuvvetle sıçrama yapabiliyor, hem dengeli bir şekilde yere inişini gerçekleştirebiliyorken, bu temel özellikleri, örneğin bir smaç (dunk) ya da sıçrayarak atış (jump shot) sırasında uygulayabiliyorsa, bu durumda piramidin üçüncü basamağına gelindiği kabul edilebilir. Bu seviyeden sonraki uygulamalar, artık kişisel yönelim ve becerilere göre kademeli olarak kurgulanabilir.
B. Çocuklar, daha çeşitli hareketleri erken yaşlarda daha kolay kavrayabilirler. İş, yeni hareketler veya bilgiler öğrenmeye geldiği zaman, çocuklar adeta suyu çeken süngerler gibidirler; karşılaşılan farklı öğretilerin hafızaya yerleştirilmesi veya hareketlerin uygulanması için gerekecek ilk adım cesareti, küçük yaşlarda daha çok gözlemlenmektedir. Araştırmalar, fiziksel ve ruhsal gelişimini büyük ölçüde tamamlamış bireylerin, böyle çalışmalarda daha fazla zorlandıklarını ve gerekli azami becerileri daha zorlukla geliştirebildiklerini göstermektedir. Tüm sporcuların, çok genç yaşlarda eğitimlerine başlanması, uzun zamana yayılmış programlara göre kendilerini geliştiren gençlerin ciddi başarılar elde etmesinin temelinde yatan esas neden budur. Basketbola başlama yaşının küçülmesi, fiziksel özelliklerle de yakından ilişkili olabilir.
C. Sporcuların çok yönlü yetiştirilmesi oldukça önemlidir. Oldukça üstün, hatta şaşılacak kadar yeteneğe sahip basketbol okulu oyuncuları, her yaşta yetiştirilebilir ancak bu gibi oyuncuların kabiliyetlerini bir sonraki basamağa taşıyabilmeleri ve gelişmeleri mümkün olmayacaktır. Çünkü ilerlemeyle birlikte gereken atletik yeterlilik bir türlü aynı seviyede geliştirilemeyecektir. Bu yüzden, erken dönemlerde temeli sağlam atılmamış manevraları mükemmel olarak uygulayabilmekten uzak sportif karakterler yaratılmış olur. Herhangi bir teknik, kişilerin olgunluk döneminde dahi teorik ve pratik olarak anlatılabilir ancak hayata geçirilme aşamasındaki mükemmellik sadece ve sadece küçük yaşlarda edinilecek zemine ve disipline bağlı olacaktır.
D. Atletik yetenekler genç yaşlarda koşullandırılmadığı takdirde, değişen ve sertleşen vücut yapısı tüm manevraların uygulanmasını zorlaştıracaktır. Elbette, bir çocuğu herhangi bir spor dalına yönlendirerek, sadece o konuda uzmanlaşmasını beklemek, gelecekteki tüm seçimlerini önceden belirlenmiş bu çalışmalara göre yönlendirmeye zorlamak tamamen yanlış bir davranış olacaktır. Çocukların, küçük yaşlardan itibaren belirli disiplinler üzerinde çalıştırılmalarında temel amaç, onları tek bir alana mahkum etmek değil, bilakis fiziksel gelişimlerine paralel olarak değişecek kas ve kemik yapılarının sınırlayıcı etkilerini olabildiğince yumuşatmak olmalıdır. Daha sonra üzerinde profesyonelliğe kadar uzanılacak alan tercihi ileride değişecek bile olsa, önemli olan, gençlik dönemine kadar esneklik, çeviklik ve atletik değerlerin mümkün olan en üst düzeye çekilebilmesidir. Basketbol için ideal bir yaş, tam olarak telaffuz edilemiyor olsa da, uzmanların yönlendirmesiyle birlikte her çocuğa özel bir başlangıç noktası ve program kolayca belirlenebilir.
E. Yaralanmalardan sakınmak çok önemlidir. Vücudun çok daha dinamik olduğu dönemlerde, hareketlerin temelinde çalışılırken karşılaşılabilecek yaralanmalar ve bunların tolere edilebilmesi yani iyileşme süresinin kısalması daha kolaydır. İlerleyen yaşla birlikte, hem manevraları uygularken karşılaşılacak fiziki yetersizlik hem de öngörülebilecek çeşitli hatalar sonucu yaralanma durumu daha sıkıntılı bir hal alacaktır. Örneğin, küçük yaştan itibaren yeterli esnekliği ve kas gücünü kullanmaya alışmış bir buz pateni sporcusunun, maksimum hızda pistte kayması ya da düşmesi kendisini neredeyse hiç etkilemeyebilir ve sporcu hiçbir şey olmamış gibi kalkarak çalışmasına devam edebilir. Oysa aynı zemin şartlarında, benzer şiddetteki bir darbeye maruz kalan amatör ya da çok iyi eğitilmemiş bir yetişkin için sonuç uzun süreli sakatlıklara kadar uzanabilir. Böyle tüm spor dallarında olduğu gibi, basketbolda da karşılaşılabilecek olumsuzluklar, genç yaştaki eğitimler sayesinden çok daha kolaylıkla, kimi zaman neredeyse hasarsız biçimde atlatılabilir.
Tüm bu bilgiler ışığında değerlendirilebileceği gibi, fiziksel şartlarla sınırlanan olaylarda erken yaşta çalışmaya başlamanın önemi oldukça büyüktür. Ancak bununla birlikte her seviyedeki vücudun kapasitesi bilinmeli, bedenler bilinçsizce zorlanmamalı ve sağlık kriterleri mutlaka göz önüne alınmalıdır. Her spor yapan kişinin profesyonel olarak devam etmesi gibi bir şart olmadığı gibi, özel kimi durumları olan ya da sadece ilgilendiği branşta çalışmak isteyenlere kadar karşılaşılabilecek geniş öğrenci yelpazesi ustalıkla yönetilmelidir. Küçük yaş grupları için, temel vücut fonksiyonlarını ilerletmeye yönelik olan çalışmaların süresi kısa ancak etkin olmalı, bunun yanında gençler seviyesine doğru uzandıkça gerek idman süresi, gerek ısınma hareketleri ve ayrıntılı teknik bilgilere geçişler kademeli biçimde gerçekleştirilmelidir. Önemli olan temel amaç, artan yaşla birlikte gerekecek olan tüm teknik uygulamalara zemin hazırlayacak dayanıklı ve çevik bir bünye yetiştirmektir.
Basketbola başlama yaşı için herhangi bir sınırlandırma bulunmamakla birlikte, ister profesyonel amaçla ister hobi olarak, mümkün olduğunca küçük yaşta eğitimin büyük bir önemi olduğu açıktır.
Sitemizdeki tüm Basketbol Kurslarına AnkaraSporMerkezleri.com İndirimini Sormayı Unutmayınız !
Ankara Basketbol Kursları Fiyatları